Günümüz toplumlarında yaşanan sağlık sorunları bebeklerde ve çocuklarda bağışıklık sisteminin güçlü tutmanın önemini bir kez daha ön plana çıkardı.

Çocukların ya da yetişkinlerin bağışıklık sisteminin güçlenmesi beslenme sürecinde beslenmenin, çeşitli egzersizlerin önemi büyük. Ancak iş, bebeklerin bağışıklık sistemine gelince kafalar karışabiliyor. Ebeveynlerin merak ettiği bebek bağışıklığının güçlenmesinde ise anne sütü büyük önem taşıyor.

1- SEVGİ

Çocuklarda ve yetişkinlerde hastalıklardan korunmak için bağışıklık sisteminin güçlenmesinde beslenme büyük önem taşımaktadır. Makalemizde sizlere beslenme konusunda bazı ipuçları vereceğiz ancak beslenmenin yanında bebeklerde ve çocuklarda bağışıklığı destekleyen en önemli noktalardan biride’’SEVGİ’’ dir. Özellikle anne sütü alan bebeklerde anne ile kurulan sevgi bağı bağışıklığı güçlendiren en önemli unsurlardandır. Anneyle yeterli sevgi bağını kuramamış bebeklerde bağışıklığın daha düşük olduğu saptanmıştır.


2- Anne Sütü

Tüm memeli canlılarda en sağlıklı ve ideal besin önce anne sütüdür. Antikor olarak bahsedebileceğimiz savunma sisteminin askerleri anneden bebeğe geçerek bebeği en az 6 ay tüm hastalıklardan korumaktadır. Anne sütü prebiyotiktir ve bebek bağırsağında faydalı bakterilerin oluşmasını sağlar. Bu bakteriler anne sütüyle bebek bağırsağına yapışarak birçok hastalıktan bebeği korumaktadır.

3- Anne ve Babanın Sigara Kullanmaması

İçinde 4000’den fazla zehir barındıran sigara dumanına maruz kalan çocuklarda bağışıklık sisteminde bozulmalar ve hastalıklara yakalanma ihtimali artmaktadır. Özellikle hamilelik döneminde sigara kullanımı, kordon bağı aracılığıyla anne ve bebek arasında besin alışverişini azaltmaktadır.  Bu durumda anne karnında yetersiz beslenen bebekte gelişim geriliği, astım, ortakulak iltihabı gelişimi gibi hastalıklara yakalanmaktadırlar.

4- Probiyotik Kullanımı

Bebek ve yetişkin sağlığını koruyan mikroorganizmalardan oluşan probiyotikler yaşamımızın her döneminde beslenmemizde olmalıdır. Olmazsa olmazımız yoğurt, peynir, kefir, turşu önemli probiyotiklerdir. Özellikle ek gıdaya başlayan bebeklerde yoğurt ile başlamak doğru bir seçim olacaktır. 

5- Hijyenik Ortam

Son yıllarda apılan araştırmalar göstermiştir ki; bir çocuğun bağışıklık sistemi ile ilgili hayat seyrini değiştirebilen çevresel etkenler; geçirdiği enfeksiyonlar, aşılar, beslenme şartları, bağırsak mikrobiyotası  çeşitliliğidir. Bu noktada değinilmesi gereken önemli bir konuda  hijyendir. Basit anlatış ile “Köyde, tarlada toprak  içinde oynayan, her düştüğünde eli dezenfektanla silinmeyen çocuklarımız daha az hastalanırken; el bebek gül bebek büyüttüğümüz ama apartman dairesi içine hapsolan elinde tablet sokak oyunu  pek bilmeyen çocuklarımız çok daha sık  hastalanmaktadır”  Hijyen hipotezine göre ekonomik ve sosyal gelişime paralel olarak gitgide doğal yaşamdan uzaklaşmak bağışıklık sistemimizin farklı yönde davranışlarına neden olmaktadır. Kalabalık aile yaşamından çekirdek aile yaşamına geçiş, tütün dumanı ve şehirlerde kirli hava maruziyetinin artması, genetiği değiştirilmiş gıdalar ve paketlenmiş gıdalarla beslenmenin ister istemez artması alerjik hastalıkların çoğalmasına zemin hazırlamaktadır. Bu süreç uzadıkça yabancı maddelere karşı bağışıklık sistemimizin vermesi gereken cevaplarda farklılaşmalar meydana gelmektedir ve vücudumuza zararı olmayan yabancı maddelere karşıda ımmunglobulin E olarak adlandırılan antikorlar üretilmeye başlar. Kalabalık şehirlerdeki “alerjik çocuk” tanılarını biraz da bu nedenle artık sık görmekteyiz.


6- Aşılar

Bebeklik döneminde başlayan aşılar; önlenebilir hastalıkların sıklığını ve bu hastalıklara bağlı komplikasyon, engellilik ve ölüm gibi durumları azaltmaktadır. Bu sebeple yaş gruplarına göre aşılar bebeklere ve çocuklara zamanında yapılması önem arz etmektedir.



Kaynak: Selçuk Sağlık Dergisi

Şeyda Muslu- Mücahit Muslu

Osmangazi Tıp Dergisi Sosyal Pediatri Özel Sayısı, Sevtap Velipaşaoğlu